28 Şubat 2016 Pazar

Yakala!... Ahahahahaaaa...

Günaydın...


Güneşli, güzel ve sıcak bir sabaha uyandık.
Uyandık daaaa...
İçim buruk, üzgünüm.
O kadar çok şehit haberlerinin ardından  bir de...
Kenan Işık' ı kaybetmişiz.
Allah rahmet eylesin...

***


Kenan Işık' ın sesinden bir şiir...
"Etme..."
Dinleyelim ve dualarımızı eksik etmeyelim.

27 Şubat 2016 Cumartesi

Nilüfer - Geceler

İstanbul' un Köy Adıyla Biten Semtleri...

İstanbul’un Köylerinin Adı Nereden Geliyor?

İstanbul’un köylerinin bazısı ilk çağlardan veya Bizans döneminden beri vardı; bazısı da yeni kuruldu. Adını beylerden, azizlerden, padişahlardan alan da oldu; oraya yerleşen milletlerle anılan da. Aslında ortak noktaları, bir süre sonra eski isimlerinin Türkçeleştirilmesiydi.
İstanbul’un köylerinin kapısını şöyle bir aralayalım…

1. Alibeyköyalibeyköy

Burası adını Karesi Beyliği Emirlerinden Gazi Evrenos Bey’in oğlu Ali Bey’den aldı. Bu semtin alâmetifarikası, sadece fetihleriyle ünlü beyleri değil bir de uçsuz bucaksız mısır tarlalarıydı. Ama günümüzde tarlalar yerini semtin göbeğindeki dev mısır heykellerine bıraktı.

2.  Ataköyataköy

Ataköy, Osmanlı’nın en genç semtlerindendi ve eski adı Baruthane’ydi. Bir zamanlar İstanbul’un epey dışında kaldığı için, II. Mahmut buraya baruthane yaptırmıştı. Ama 1950’lerden itibaren başlayan kentleşme ve göç hareketinden burası da nasibini alacaktı.
1955’te Emlak Kredi Bankası, Bakırköy-Topkapı arasındaki semte 50-60 bin nüfuslu bir yerleşim yeri kurmayı planladı. Konutlar üç sene sonra göğe yükselmeye başlamıştı. O dönemde yapılan anketle de ismi Ataköy kabul edildi.

3.  Arnavutköyarnavutkoy

Ortaköy ve Bebek arasında yer alan semtin İlk Çağ’da adı Hestai, Bizans döneminde ise Promotu ve Anaplus’tu. Burası uzun süre Vicus Michaelicus veya Scaleae (İskele) adıyla da anıldı. Fatih Sultan Mehmet , Arnavutluk’u Osmanlı topraklarına katınca, buraya Arnavut göçmenler yerleştirildi ve bölge bu ismi aldı. 16. yüzyılda, üzüm bağlarıyla ünlü bu yörede halkın avlanmasının yasaklanması istenmiş, bostancıbaşına gönderilen bir fermanda burası Arnavutköy olarak geçmişti.

4. Bahçeköybahçeköy

Kanuni Sultan Süleyman, 1521’de Belgrad Seferi dönüşünde getirdiği Sırp esirleri buraya yerleştirince, yöredeki köye Belgradköy, civarındaki ağaçlı bölgeye de Belgrad Ormanı adı verildi. 1800’lerin sonunda köylülerin su kaynaklarını kirletmesi üzerine köy şimdiki yerine taşındı ve Bahçeköy adını aldı. En sonunda ise Lozan Anlaşması ile 1924’teki nüfus mübadelesinde demografik yapısı değişti. Selanik sancağına bağlı Vodina Karacaova bölgesinden gelen Müslüman Türkler buraya yerleştirildi.

5.  Bakırköy2lvxqv7

Kentin sur dışında, Ataköy-Florya arasında yer alan bu semti Latinler “Yedinci” anlamına gelen Septimum, Bizanslılar da aynı anlama gelen Hebdomon adıyla andılar. Bu isim yörenin, Ayasofya’nın önündeki dünyanın merkezi, “0 noktası” kabul edilen Milyon Taşı’na, Roma mili olarak uzaklığını simgeliyordu.
Semte Bizans’ın son döneminde, uzun köy anlamına gelen Makri Khora / Makri Khori; Osmanlı’da ise Makri Köy denildi. Bu isim 1925’te yer isimleri Türkçeleştirilirken Bakırköy oldu.

6.  Basınköybasinkoy

Burası 1959’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin üyeleri tarafından kooperatif olarak kuruldu. Sakinleri arasından mühim gazeteciler, yazarlar eksik olmadı. Yaşar Kemal, Altan Erbulak, Çetin Altan, Hakkı Devrim, Mehmet Ali Birand burada oturdu. Ahmet Altan, Orhan Kemal’in büyük oğlu Kemal, Umur Talu gibi isimler ise semtin futbol takımında top koşturdu.
Eski otomobil pazarı ile ünlü, Florya ile Atatürk Ormanı arasındaki bu semt elbette adını Türkiye’nin basın hayatına damgasını vurmuş sakinleri sayesinde aldı.

7. Boyacıköyeski-emirgan-2-

Bugün Avrupa Yakası’nda Boğaz kıyısında, Emirgan ile Baltalimanı arasında yer alan, tarihi konaklarıyla ünlü bu semt adını III. Selim zamanında aldı. Sultan’ın Kırklareli’nden fes, şayak, aba ve çul benzeri kumaşları boyamak ve bu sanatı yaygınlaştırmak için getirttiği 40 kişilik Kafrariyofi (Kafkariyodi) ailesi buraya yerleştirilince semtin adı Boyacıköy oldu.
Bir taraftan boyacılık sanatının icra edildiği Boyacıköy, diğer taraftan sahil boyu sayfiye yeri olarak yazları kentin ileri gelenlerini ağırlıyordu.

9. ÇengelköyCengelkoy_1936_

İsmi konusunda rivayet muhtelif semtlerden biri Çengelköy. Semtin Bizans’taki adı, İmparator Jüstinyen’in karısı Sophia’ya ithafen Sophianea’ydı. 11. asırda burasının Singelköy diye anıldığı biliniyor. Bu adın patrikliğe aday olanlara verilen Singelos unvanından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Osmanlı döneminde, bu semtte gemi çapaları imal edildiği için semte bu adın verildiği en yaygın inanıştı. Bir başka söylentiye göre ise Osmanlı döneminde kaptan-ı deryalığa kadar yükselen Çengeloğlu Tahir Paşa burada oturmuş ve semtin isim babası olmuştu.

10. Demirciköydemircikoy

Osmanlı zamanında padişah ve paşaların avlanmaya gittiği bu yer mesire alanlarıyla ünlüydü. Hatta paşaların rağbeti yüzünden buraya “Paşalar Köyü” de deniliyordu. 17. yüzyılda köye gelen aileler demircilikle uğraştığı için bu ismi alan köy, Fransız Devrimi’nden kaçıp İstanbul’a gelen Alyon Ailesi sayesinde popüler hale gelmişti. Alyon Ailesi yaz aylarını burada geçirmeye başlayınca köy bir anda zenginlerin uğrak yerine dönüşmüştü.

11.  Erenköyerenkoy

Bir zamanlar üzüm bağlarıyla ünlü bu köyün geçmişi, Orhan Gazi döneminde bölgeye yerleşen akıncılara ve savaşçı dervişlere uzanıyor. Burada oturan ve halk tarafından çok sevilen Eren Baba; çevresindekilere bilgeliğini, semte ise adını bahşetti. 1800’lerin sonunda Haydarpaşa-İzmit demiryolu Bostancı’ya uzatıldığında ise istasyona göre içeride kalan asıl Erenköy, İçerenköy adını aldı.

12. Feriköyferikoy

Buranın adı hakkında da rivayetler muhtelif. Ermenicedeki “veri”, yani “yukarı” kelimesinden Yukarıköy anlamına geldiği söylenirken, bir başka hikâyede İstanbul’un ünlü Levantenlerinden Mösyö Ferry karşımıza çıkıyordu. Burada bir köşk yaptıran Mösyö Ferry, civarda avlanırken attan düşüp ayağını kıran Sultan III. Ahmet’in yardımına koşunca bölge bu ismi almıştı.
Bir diğer söylentiye göre de, Abdülmecit tarafından, bugün semtin bulunduğu yer Madam Feri’ye bağışlanmıştı ve semtin ismi buradan geliyordu.

13. Hadımköyhadimkoy

Semt adını, bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Hadım Baba ismindeki bir hadımağasına bağışlanan topraklara kurulmasından; bir diğer rivayete göre ise “hizmet eden” anlamına gelen hâdim kelimesinden alıyor. Bu sefer karşımızda Hâdim Baba vardı ve o bir hadımağası değildi. Kendi adını taşıyan caminin avlusundaki türbesinde yatan bu zatın kim olduğu ise hâlâ bilinmiyor.

14.  Hasköyhaskoy

Haliç kıyısındaki Hasköy de ismiyle ilgili muhtelif rivayetlerin döndüğü yerlerden biri. Kimine göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u kuşattığı zaman otağını buraya kurmuş ve bu yüzden buraya “hükümdara özgü olan manasında” has denilmişti. Böylece Hasköy adını almıştı.
II. Selim döneminde yaptırılan has bahçelerden geliyor, ikinci bir rivayete göre buranın adı. Son rivayet ise Aya Paraskevi Kilisesi’nden ötürü uzun yıllar semte “Parasköy” denilmiş olması; bu isim zamanla Hasköy’e dönmüştü.

15. Kadıköy Eski-Kadikoy-10

Semtin tarihi epey eski. M.Ö. 1000 civarında Fenikeliler, Fikirtepe civarına Harhadon isminde bir ticaret kolonisi kurdu. Daha sonra Moda civarında “Bakır Ülkesi” anlamına gelen Halkedon (Kalkedon) tarih sahnesindeydi. M.Ö. 658’de Sarayburnu’na yerleşen Bizanslılar Kadıköy’ü Khalkedon (körler ülkesi) diye nitelendirdiler. Bugünkü Tarihi Yarımada bırakılıp da karşıya yerleşilir miydi hiç?
Fatih Sultan Mehmet, Nasrettin Hoca’nın kızının torunu olan ilk İstanbul Kadısı Celalzade Hızır Bey’i buraya yerleştirince semte önceleri Kadıköyü, sonra ise Kadıköy denildi.

16. Karaköykarakoy-eski

Burasının eski adı Karayköy’dü ve bölgenin ilk ahalisi Fatih Sultan Mehmet zamanında semte yerleştirilen Karai Musevileriydi.
Kırım’dan gelen ve Tatar Türkçesi konuşan Karailer, Yahudi din yasalarının temeli Talmud’u ve Tevrat tefsirlerini mukaddes metin saymıyorlardı. Sadece Tevrat’ı kabul ediyorlardı. Bu yüzden İbranice “kitapçı” “okumacı” anlamına gelen Karâî ismini almışlardı. Tahmin edileceği gibi Karayköy zaman içinde Karaköy’e döndü.

17. Mecidiyeköymecidiyekoy-eski

Çok değil, bundan 50-60 yıl önce bile dutluklarıyla meşhur Mecidiyeköy, muhacirlere toprak vererek semti yerleşime açan Abdülmecid’den alıyor adını. Çünkü Abdülmecid’in saltanatı sırasında, 1839-1861 yıllarında Osmanlı’nın sınırlarındaki yerleşimlerden göçenler İstanbul’a sığınmıştı. Onlara yer göstermek için de bu bölge seçilmişti.

18. Merdivenköymerdivenkoy

Göztepe civarındaki Merdivenköy’ün eski adı Bizans döneminde Kutsal Anneler Ülkesi anlamına gelen Aya Mamanos’tu. Semt, Fatih Sultan Mehmet zamanında sarayın süt, peynir, yoğurt ihtiyacını karşıladığı için Mandıra diye de anıldı.
Bugünkü ismi ise halkının çoğunun Alevi-Bektaşi olmasından ötürü “imanına güvenilir” anlamına gelen “merdi iman”dan geliyor.

19. Ortaköyortakoy-eski

Antik çağda Arkheon (Argion) diye anılan semt, yeni ismini Bizans’ta I. Basileios döneminde yaptırılan Ayios Fokas Manastırı’ndan aldı ve balıkçı köyü oldu.
Osmanlı döneminde, Kanuni Sultan Süleyman zamanda yerleşimin başladığı köye, dere vadisinin ortasında olmasından kaynaklı Ortaköy adı verildi. Bir zamanlar köyün göbeğinden geçip denize dökülen dere ise Dereboyu Caddesi’ne dönüştü.

20.  Polonezköypolonezkoy-riva-1_big

Polonezköy, 1830 Polonya Ayaklanması’nda hükümet başkanı, sonra da Polonyalı sürgünlerin lideri Prens Adam Czartoryski tarafından 1842’de kuruldu. Kurucusundan ötürü önce Adampol adını aldı.
Başta, Saint Benoit Fransız Lisesi’ni yöneten Lazarist rahipler tarafından çiftlik olarak düzenlendi. İlk zamanlarında 12 kişinin oturduğu bu Polak köyü zamanla kalabalıklaştı. Şimdilerde ise ünlü kahvaltıcıları ve yemyeşil doğasıyla kentin arka bahçesine dönüştü.

21. Sefaköysefakoy

Küçükçekmece’ye bağlı Sefaköy’ü 1800’lerin sonunda Bulgaristan Deliorman’dan göç eden Karaömeroğlu İbrahim Safra kurdu.
O zamandan beri Balkanlar’dan göç alan ve bugün Balkan göçmenlerinin yaşadığı semtin ilk ismi Safraköy’dü. Safra olarak da anılan yer, zamanla şimdiki adını alarak Sefaköy oldu.
22. Tokatköy tokatkoy
Geçmişte mesire yeriyken sonradan sarayın av alanına dönüşen Beykoz’a bağlı bu yerin kaderi, padişahın iki dudağının arasından çıkan cümlelerle şekillendi. Rivayete göre Tokat Kalesi alınınca Fatih Sultan Mehmet çok heyecanlandı. Oraya hemen Tokat Kalesi’ne benzer bir kale yaptırdı, içini çiçeklerle süsledi ve “Buranın adı Tokatköy olsun” dedi.
23.  Vaniköy25150_335900808171_777028171_3614723_3994563_n
Anadolu Yakası’nda, Çengelköy ve Kandilli arasında yer alan semte Bizans zamanında Nikapolis (Güzel kent) deniliyordu. Şimdiki adını ise 17. yüzyılda yaşamış sofu bir Müslüman’dan alıyor.
Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, din âlimi Mehmet Efendi’yi Van’dan getirip buraya yerleştirdi. Vakit kaybetmeden semte cami yaptıran Mehmet Efendi Van’dan gelen, Vanlı anlamında Vani Mehmet Efendi olarak tanındı; böylece buraya Vaniköy denildi.
24.  YeniköyYeniköy
Antik çağlarda Neapolis (Yenişehir) adıyla anılan yöreye, Bizans döneminde epey bol olan çilek bahçeleri ve kocayemiş ağaçları nedeniyle “koca yemişlik” anlamına gelen Kommarodes deniliyordu.
Burası fetihten sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın fermanıyla kuruldu. İlk sakinleri Romanya’nın Geni Bölgesi’ndendi. Bu nedenle Geniköy adı ile anılan köy, Kanuni’nin buyruğu ile Yeniköy olarak anıldı. Rumlar ise bölgeye aynı anlamı taşıyan Neahorion dedi.

25. Yeşilköyyesilkoy-eski

Burası, eski adı Ayastefanos’u bir azizden alıyordu. İlk din kurbanlarından Aziz Stephanus’un mezarı Filistin’den Vatikan’a taşınırken, İstanbul’dan yola çıkan gemi fırtınaya tutuldu ve şimdiki Yeşilköy sahiline sığındı. Fırtına o kadar kuvvetliydi ki azizin kemiklerini taşıyan lahit günlerce bir çadırda saklandı.
Daha sonra bu olayın anısına oraya bir kilise yapıldı ve Ayastefanos denildi. Bu isim Cumhuriyet sonrası, uzun yıllar semtte oturan yazar Halit Ziya Uşaklıgil’in önerisi ile Yeşilköy olarak değiştirildi.

Hakikaten...


:)

Günaydın...


Su...
Dolmuş her yere...
Ufukta görünen sadece çizgi...
Bir ördek nasıl da kendinden emin ilerliyor suyun içinde.
Sanırsınız yüzmüyor uçuyor gökyüzünde...

Hepimiz için emin adımlarla ilerleyeceğimiz...
Mutlu, sevgi dolu güzel bir hafta sonu dilerim.
Umarım kötülüklerden uzak, hayırlı geçer günlerimiz...

***


Deniz Seki' den dinleyelim...
"Dile Kolay..."

26 Şubat 2016 Cuma

25 Şubat 2016 Perşembe

Uykuuuu...


Gelmiş bile iyi geceler hepimizeee...

Merhabalar Efeniiimmm...


"Son yaprak düşmeden umut bitmez..."
Herşeyin umduğumuz gibi olacağı mutlu günler.
Sevgi ve selametle...

***


İlk defa dinleyeceğim bir şarkı.
Umarım beğeniriz.
:)))))

20 Şubat 2016 Cumartesi

Umberto Eco...

 


Zaman zaman güzel sözlerini paylaştığımız Umberto Eco ölmüş.
Toprağı bol olsun.

Günaydınlar...


Güzel günler umudu ile hepimize selamlar sevgiler...
Bir Cumartesi daha başladı bu sabah biraz karanlık, biraz ağır, biraz bulanık nedense.
Bu ağırlığı biraz olsun müzikle hafifletmek lazım diye düşünüyorum.
Gitar...
Çalma hevesimin hiç olmadığı fakat bir o kadar da dinlemek için can attığım müzik aleti.
Çok güzel besteler var ve çok güzel müzikler sergileniyor gitarla.
Bu kadar bahsedip bir müzik paylaşmazsam olmaz.

***


İspanyol Solo Gitar...
Zevkle dinleyelim.
Şu bulutlu ve kasvetli havayı bir nebze ısıtır bari.
:/
Mutlu hafta sonları...

19 Şubat 2016 Cuma

Black Hawk Down (2001) Hunger (Soundtrack OST)

Günaydınlar...


Artık ne kadar gün aydınsa.
Yine Ankara, yine bomba patlamada ölen, şehit olan insanlara Allah rahmet eylesin.
Allah kötülerin ellerine, ayaklarına dolandırsın kendi başlarına gelsin inşallah.

***

Güzel günlerin olduğu, mutlu günler dilerim.
Sevgilerimle...

***


Selvi Boylum Al Yazmalım...
Piyano Cover...
Dinleyelim.

15 Şubat 2016 Pazartesi

İyi Akşamlar...

Yeni bir hastane gününden daha merhabalar.
Herşey o kadar yorucu ki bugünlerde.
Sabah sabah suların kesildiği yetmedi bir de akşam akşam elektrikler gitti iyi mi?
Neyse hepsi de geri dönüş yaptı çok şükür.
Eşeğimizi kaybedip bulmuş mu olduk ne...
:)))

13 Şubat 2016 Cumartesi

Erol Evgin...Aldım Başımı Gidiyorum...

Günaydın...


Dualarımız kabul, sabahlarımız hayır olsun.
Gerçek mutlulukların bizlerle olduğunu görelim.
Cumartesinin hareketliliği ve rahatlığıyla tekrar günaydınlar efenim...
:)

***


Bu sabah kahvaltıda uzuuuun zamandır tatmadığım Ankara simidi istedi canım.
Ama karşıdaki fırından almadan geldim...
:))))))

***


Meğerlerin, eğerlerin, keşkelerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz bu kaçınılmaz.
İnşallah minimum düzeyde olur bu kavramlar hayatımızda...
Candan Erçetin söylüyor...
"Meğer..."
Her dinleyişte bir kere daha, bir kere daha dinleyeyim dediğim şarkı...

10 Şubat 2016 Çarşamba

Kolay mı he?... Ahahahahaaaaaaaaa...


Günaydınlar...


Hepimize maviliklerle dolu güzel günler dilerim.
Mavinin en güzel tonlarının sıralandığı bu fotoğrafı paylaşmak geldi içimden.
İçimi serinletti, ferahlattı, mutlu etti bu mavilik...

***


Ve Müslüm Gürses' ten dinleyelim.
"Asi ve Mavi..."

8 Şubat 2016 Pazartesi

E Bu Yazı Ağlatır...

http://evdeyazar.blogspot.com.tr/2016/02/sar-cocugun-hayali.html

:............

Teşekkürler Evde Yazar...

Birhan Keskin...

"aklıma suyun intiharı geliyordu hep
şelale deyince
divaneliği söylüyordum
sana böyle akmaktan çok korktuğum içindi..."

Birhan Keskin...

Günaydınlar...


Piyanonun tuşları ne güzel tınılar çıkarır ortaya...
Gözlerimizi kapatıp hayal alemine tatlı bir yolculukla başlar müziğini dinlemeler.
Susarız sadece kendimizi duymak içindir... 
İçimizde avaz avaz bağıran ve kendimiz dahil kimsenin duymadığı, duyamadığı 
sesimizi hissetmek içindir bu suskunluğumuz. ...

***
"sustum. 
konuşmak hiçbir şeyi, 
hiçbir şeye ulaştırmıyordu. 
biliyordum..."

Birhan Keskin...

Birhan Keskin' in o bir çırpıda söylediği dokunaklı kelimeleri alıntılayabilmek çok güzel.
Bizleri bundan mahrum bırakmadığı için çok teşekkürler...
Susmayan iç sesimize güzel bir şarkı ekleyelim...

***



"Ah bu şarkıların gözü kör olsun..."
Derken de müzik bizim istediğimiz şeyleri söyler.
Piyano konuşuyormuş gibi sanki...

***
Günaydın hepimize mutlu haftalar dilerim...